Özel hukuk uyuşmazlıklarını yargılayan mahkemeler esasen üçe ayrılır: Asliye hukuk mahkemesi, Sulh hukuk mahkemesi Özel Mahkemeler (Asliye Ticaret Mahkemesi, Tüketici Mahkemesi, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesi, Kadastro Mahkemesi, İş Mahkemesi vb. gibi). Asliye hukuk mahkemesi ve sulh hukuk mahkemesi özel hukuk uyuşmazlıklarına bakmakla “genel görevli” temel iki mahkemedir. Genel mahkemelerden olan asliye hukuk mahkemesinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür. Kanunda belirli bir uyuşmazlık türü için açıkça özel bir mahkemenin görevli olduğu kabul edilmişse, uyuşmazlığı çözmeye görevli mahkeme kanunun belirlediği o “özel görevli” mahkeme olduğu kabul edilir. Sulh hukuk mahkemesi; belirli özel hukuk davalarına bakmak üzere kurulmuş, Asliye hukuk mahkemeleriyle birlikte asıl görevli iki genel mahkemeden biridir (5235 sayılı Kanun 4. madde). Sulh hukuk mahkemeleri tek hakimlidir. Bulundukları il veya ilçenin adı ile adlandırılır. Örneğin; Kırıkkale 2. Sulh Hukuk Mahkemesi veya Beypazarı Sulh Hukuk Mahkemesi vs. Özel hukuktan kaynaklı davalara bakan mahkemeler; Asliye Hukuk Mahkemeleri, Sulh Hukuk Mahkemeleri, Aile Mahkemesi, İş Mahkemesi İcra Mahkemesi Asliye Ticaret Mahkemesi, Tüketici Mahkemesi, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi, Kadastro Mahkemesidir. Asliye hukuk mahkemeleri ve sulh hukuk mahkemeleri özel hukuk davalarına bakmakla “genel görevli” temel iki mahkemedir. Asliye hukuk mahkemesinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür. Görev alanına giren davalar HMK 4. maddede sayılmıştır. Madde kapsamında, Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları, taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları, taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik davaları, bu kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya hakimini görevlendirdiği davalara bakarlar. HMK Madde 383: Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir. Sulh Hukuk Mahkemesinde Görülen Dava ve İşler Sulh hukuk mahkemesinin görev alanına giren dava ve işlerden bazıları şunlardır: Kiralananın tahliyesi davası, Kira ilişkisinden kaynaklanan tespit davası, Kira bedelinin uyarlanması davası, Kira sözleşmesinin iptali, Kat mülkiyetinden kaynaklanan davalar, İzale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi) davası, Miras ortaklığına temsilci atanması, Mirasçılık belgesinin iptali, Mirasın reddi davası, Terekenin borca batık olduğunun tespiti davası, Kayyım atanması ve kayyımlık ile ilgili diğer davalar, Vasi atanması veya vasinin görevinden çekilmesi davası, Vasiyetnamenin açılması, Tek başına açılan zilyetliğin korunması davası, Arabuluculuk uygulamasında icra edilebilirlik şerhi verilmesi, Arabuluculuk bürosunun yetkisine yapılan itiraz hakkında karar vermek (7036 sayılı Kanun m.3/9), Arabuluculuk büroları, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenen sulh hukuk hâkiminin gözetim ve denetimi altında görev yapar. Arabuluculuk bürosunun olmadığı yerlerde büronun görevinin sulh hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüğü tarafından hakimin gözetimi ve denetimi altında yerine getirilir (7036 sayılı Kanun m.28/3), Çocuk mallarının korunması davası. Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davalar, Sulh Hukuk Mahkemesinde Nasıl Dava Açılır? Bu mahkemenin görev alanına giren bir uyuşmazlık varsa öncelikle o uyuşmazlığa bakmaya yetkili yer mahkemesi tespit edilir. Bunun üzerine yetkili mahkemeye verilecek bir dava dilekçesi ile dava açılır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 119 dava dilekçesinin içeriğinde bulunması gerekenler belirtilmiştir. Buna göre, dava dilekçesinin usulüne uygun olarak hazırlanması ve dilekçede bulunması zorunlu unsurların eksiksiz yer alması gerekir. Bazı unsurlarda eksiklik olması halinde mahkeme 1 haftalık kesin süre verir, bu süre içinde dilekçedeki eksiklik tamamlanmazsa dava açılmamış sayılır. Dilekçede usuli bir yanlışlık olması halinde mahkeme uyuşmazlığın çözümü için esasa girmez. Dava dilekçesinde usuli hatalar yahut zorunlu unsurların bulunmaması dava açan kişi aleyhine sonuçlar doğuracağından dava dilekçesi hazırlanmasında hukuki yardım almak oldukça önemlidir. Sulh Hukuk Mahkemesinde Davanın Görülmesi Bu mahkemede davanın görülmesi basit yargılama usulüne tabidir. Davacının dava açması ve davalının açılan davaya cevap vermesi bir dilekçe ile gerçekleşir. Davacının dava dilekçesi davalıya tebliği edilmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde davalı da bir cevap dilekçesi hazırlar. Asliye Hukuk Mahkemesinde olduğu gibi cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi verilmez. Taraflar dava ve cevap dilekçesi dışında başka dilekçe veremedikleri için dava dilekçesinin ve cevap dilekçesinin hazırlanmasın daha dikkatli davranmalıdırlar. Bu sebeple gerek davacı için dava dilekçesi gerekse davalı için cevap dilekçesi hazırlanmasında hukuki yardım almak yararlı olacaktır. Dilekçeler aşamasından sonra sırasıyla ön inceleme ve tahkikat aşaması gelir. Hakimin dosya üzerinden karar vermesi mümkün olduğu dava türlerinde duruşmaya çağrılmaz, dava yahut iş hızlı bir şekilde sonuca bağlanır. Bu aşamada tarafların sundukları dilekçeler dikkate alınacağından başarılı hazırlanmış bir dilekçe istenilen sonucu elde etmeyi sağlayacaktır. Tahkikat aşamasının ardından hakim tarafların varsa son beyanlarını alır. Sonrasında yargılamanın sona erdiğini belirterek uyuşmazlık hakkında verdiği kararı açıklar. Sulh Hukuk Davalarında Avukat Desteği Öncelikle çözüme kavuşturulmak istenilen dava ya da işin sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girip girmediği belirlenmeli ardından yetkili sulh hukuk mahkemesi çok iyi bir şekilde tayin edilmelidir. Davanın görevli ve yetkili sulh hukukta açılması kadar dava dilekçesinin ve cevap dilekçesinin de doğru hazırlanması, hukuki hatalar içermemesi oldukça önemli olup, davanın kazanılmasında önemli rol oynamaktadır. Bu sebeple gerek yetkili ve görevli mahkemenin belirlenmesi gerekse dilekçe hazırlanmasında hukuki yardım almakta yarar vardır. Karara karşı kanun yoluna başvurulması halinde de aleyhine karar verilen taraf dikkatli davranmalıdır. Zira unutulmamalıdır ki temyiz edilemeyecek kararlar mevcuttur. Kanun yolu aşaması taraflar için önemli bir hak olup bu sürecin uzman bir avukatla yürütülmesi daha sağlıklı ve hızlı sonuç elde edilmesini sağlayacaktır. Bu konu hakkında soru ve sorunlarınız için Denizli DemirGüren hukuk bürosu ile iletişime geçebilirsiniz. #avukat #denizliavukat #denizlicezaavukatı #denizlimirasavukatı